GÖK SULTAN

İkinci Abdülhamid İstanbul'da doğmuştur. Uzun boylu, buğday benizli, siyah ve sık sakallıydı. Kaşlarının üzeri hafifçe çıkıntılı ve gözleri de siyahtı.

Devrinin en kıymetli alimlerinde, çok iyi bir tahsil yaptı. Kuvvetli bir hafıza ve basirete sahipti. Gayet güzel ve düzgün konuşurdu. Dehâ derecesinde bir siyasete sahipti. Aynı zamanda çok cesur bir padişahtı. Spor yapmaktan hoşlanırdı. Gayet güzel silah ve kılıç kullanırdı. Son derece takva sahibi idi. Tasavvufa ait geniş bilgisi vardı.

Padişahlığı zamanında yıkılmak üzere olan devleti ayakta tutacak en iyi tedbir ne ise onları hiç tereddüt etmeden yerine getirdi ve devletin yıkılmasını tam 33 sene geciktirdi. Devrinde yapmış olduğu işleri, bazı aydın geçinen tabaka hariç, herkes takdirle karşılıyordu. Aleyhine her türlü iftiralar en kötü isnatlar uyduruluyor ve Avrupa devletlerinin himayesinde yaşayan çeyrek aydın bile olamıyanlar gazetelerinde, durmadan bu iftira ve isnatları yazıyorlardı. Hiç yılmadan ve bıkmadan, Devlet-i Aliyyeyi 33 sene idare etti. Dünya savaşının çıkacağına inanıyor, çıktığında ise Osmanlı Devletini kurtaracak şeyin, ancak denizlerde kuvvetli bir devletin yanında savaşa katılmak olduğunu düşünüyordu. Tahttan indirildiğinden hemen sonra bu görüşünün tam zıddı yapılmış koca devlet de tamamen yıkılmıştı.

Prens Bismark'a göre 100 gram aklın 90 gramı Abdülhamid Han'da, 5 gramı kendisinde, 5 gramı da diğer siyasîlerdedir.

En büyük talihsizliği devleti en kötü şartlar altında eline almış olmasıdır. Tahttan indirildikten sonra zaman ilerledikçe, aleyhinde olup da pişman olmayan hemen hemen kalmamış gibiydi. Son derece dindar ve namuslu idi. Zevk ve sefaya düşkün değildi. Abdestsiz olarak hiç bir devlet işine imza atmadığı meşhurdur. 1908 senesinde düzmece bir irtica olayını bahane ederek tahttan indirdiklerinde yüksek bir velî derecesinde olan Büyük Hakan : "Bu Cenabı Hakkın takdiridir." diyerek elinde muazzam kuvvetler olduğu halde müdahale bile etmeden tahtını terketmiştir. Tahttan indirilmesinde birinci derecede Yahudilerin rolü vardı. Çünki daha o zamanlar Yahudiler Filistin'den toprak istemişler, Sultan Abdülhamid de reddetmişti.

Siyasî ve diplomatik hadiselerin en çok olduğu devir şüphesiz Abdülhamid Han devridir. Bu büyük padişaha, bütün tarihî hakikatler ortaya çıkmış olmasına rağmen, hala iftira edenlere rastlamak mümkündür.

Tahta çıktığında, amcası Sultan Abdülaziz' in intihar edip etmediğini tesbit etmek için bir mahkeme kurdurmuş ve kurulan bu mahkemede; Hüseyin Avni, Mithat Paşa ve daha bazılarının öldürttüklerini tesbit ettirmiş, bunun üzerine Mithat Paşa'nın idam edilmesini, Gazi Osman Paşa ve Ahmed Cevdet Paşa gibi büyük dahîler bile istemiş olmalarına rağmen idam cezasını müebbet hapse çevirmiştir.

Yeryüzünün son bağımsız Müslüman Türk Devletinin Hükümdarı İkinci Abdülhamid'e Cuma selâmlığında camiden çıkarken atılan bombanın fitilini bir şahıs değil, koca bir ehlisalip cephesi ateşlemişti. O gün gaffet içinde bulunan bazı aydınlarımız, bu arada şâir Tevfik Fikret suikastçının şahsında ehlisalip cephesine kasîde yazıyorlardı. Çocuğu Halûk'a verdiği terbiye ile onu ancak papaz yapabilen bir şâirin bu açık ihanet vesikası çok acıdır.

Abdülhamid neler yapmıştır:

  • Polis teşkilâtını geliştirdi.

  • Komiserlik ve başkomiserlik makamlarını ihdas etti.

  • Savcılık müessesesini kurdu.

  • Ceza ve Ticaret usulü kanunlarını çıkarttı.

  • Askerî dikim-evleri, tersaneler, feshaneler kurdurdu.

  • İstanbul, İzmir limanlarını tesis etti.

  • Taht'a çıktığı zaman 252 milyon altın borcumuzu taht’ı bıraktığında 30 milyon altına indirdi.

  • Hereke Halı ve Dokuma, Beykoz Deri, Yıldız Çini, Cibali Tütün, Yedikule İplik ve Havagazı, Kireçburnu Tuğla, Çubuklu Cam, Istinye Buz Fabrikalarını işletmeye açtı.

  • Ziraî alanda haralar, örnek çiftlikleri tesis etti; Ziraat, Baytar, İpek böcekçilik, Halkalı Ziraat, Orman ve Maden, Ticareti Bahriye, Mülkiye, Hukuk, Sanayii Nefise, Tıbbiye, Ticaret ve Hendesei Mülkiye, Dârü'l-muallim, Dârülfünûn gibi her dereceden okulları açtırdı ki bugün hepsi kullanılmaktadır. 

  • Köylerdeki ilkokulların dışında 300 tane ortaokul açtırdı ki bu okullarda yabancı dillere kadar birçok yeni dersler okutuluyordu.

  • Arkeoloji, Askerî Müze, Yıldız Müzesi, Yıldız ve Beyazıt Kütüphaneleri yine o devirde açıldı.

  • Gureba Hastanesi, Hamıdiye Etfal Hastanesi, Yıldız Askerî Hastanesi o devirde hizmete girdi. Kuduz Müessesesi o devirde açıldı, bugünkü Darülâceze yine o devirde hizmete girdi.

  • Hamidiye çeşmeleri ve Terkos Su Şirketini yine Abdülhamit kurdurdu ve Kırkçeşme ile Halkalı Suları’nın ıslahı yine Abdülhamid'e nasip oldu.

Tahttan indirildikten sonra Selânik'e sürülmüş, bir çok işkenceler yapılmış ve Selânik’in düşman işgali altında kalma ihtimali çıkınca İstanbul'a Beylerbeyi Sarayı'nda oturmaya mecbur edilmiştir. Büyük Hakan 1918 senesinin 10 Şubat'ında bu sarayda hayata gözlerini yummuş, Divanyolu'ndaki Sultan Mahmud Türbesine, amcası Sultan Abdülaziz ile dedesi İkinci Mahmud'un yanına defnedilmiştir. Vefatında 74 yaşını 4 ay geçiyordu. Cenazesinde en hareketli aleyhtarları bile ağlamışlardır.

(Allah rahmet eylesin)

Erkek çocukları: Mehmed, Selim, Abdül-kadir, Ahmed Nuri, Mehmed Burhaneddin, Ab-dürrahim, Ahmed Nureddin, Mehmed Âbid, Ahmed.

Kız çocukları: Ulviye Sultan, Zekiye Sultan, Naime Sultan, Naile Sultan, Ayşe Sultan, Refia Sultan, Şadiye Sultan.

Kaynaklar:

Osmanlılar Albümü, Abdülkadir Dedeoğlu

Bibliyoğrafya:

Banarlı Nihat Sâmi, Dâstân-ı Mülûk-i Al-i Osman, İstanbul, 1938.

Danışman Zuhuri, Osmanh İmparatorluğu Tarihi, (1-4) cilt, İstanbul, 1965.

Danışman Zuhuri, Osmanh Padişahları, (1 - 3) cilt, İstanbul, 1971.

Danışmend İsmail Hâmi, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi (1-6) cilt, İstanbul, 1971.

Hayat Tarih Mecmuası, Hayat Yayınları, İstanbul.

İslâm Ansiklopedisi, (1-2) cilt, İstanbul, 1965.

Meydan Larousse Büyük Lügat ve Ansiklopedi, (1-12) cilt, İstanbul, 1969.

Öztuna Yılmaz, Büyük Türkiye Tarihi, (1-15) cilt, İstanbul, 1978.

Öztuna Yılmaz, Osmanlı Padişahlarının Hayat Hikâyeleri, Hayat Yayınları.

Pakalın Mehmed Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, (1-3) cild, İstanbul, 1946.

Purgstal, Joseph de Hammer, mütc. Mehmed Atâ, Devlet-i Osmaniyye Tarihi (1 -12) cild, İstanbul, 1336

Ressam Arif Paşa Serisi, İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphânesi, No. 90881.

Ressam Brindisi Serisi, İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphânesi, No. 90589.

Ressam Kapıdağlı Serisi, İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphânesi, No. 90883.

Sâmi Şemseddin, Kamusu’l - A’lâm, (1-6) cild, İstanbul, 1306.

Şem’î Mehmed, İlaveli Esmaru’t - Tevarih ma’a’z - zeyl, İstanbul, 1295 H.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi (1-4) cild, Ankara, 1972.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devletinin İlmiye Teşkilâtı, Ankara, 196o.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanh Devletinin Merkez ve Bahriye Teşkilatı, Ankara, 1948.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devletinin Saray Teşkilatı, Ankara. 1945.

Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Devlet Teşkilâtına Medhal, Ankara. 1970.